“Asfaltdelen”
Zamansızlık ve mekansızlık….El-Evvel ismine sahip Allahu Teala bilinmeyi tanınmayı sevilmeyi murad etti… insan yaratıldı.
Mekanımız cennet,ilk kadın dan bir irade ve istek zuhur ederek ”Cennette ebedi kalma arzusuyla yasak meyveye uzanıyor….
Şeytan huzuru ilahiden kovulmanın acısıyla insanlara ön arka sağ ve sollarından yaklaşarak onları Hakkın yolundan saptırmaya çalışacağını bütün irade ve azmini bu yönde kullanacağını söylüyor…
Mekke…. Yüzüne bakılınca “bu yüzün sahibi yalancı olamaz “dedirtecek bir ulu peygamber kendisine teklif edilen kadın altın riyaset vs şeyleri elinin tersiyle iterek “vallahi bir elime ayı diğer elime güneşi verseniz ben yine bu davadan vazgeçmem” diyerek azim ve kararlılığının büyüklüğünü söze döküyor.
Konstantiniye yi hedeflemiş beyaz atlı kartal burunlu bir ulu padişah fethin gecikmesi üzerine atını hırsla denize sürerek “Ya İstanbul beni alır ya da ben istanbulu…” diyor.Erlerden bir er Ulubatlı Hasan elinde sancağı surlara tırmanıyor .Surların üzerinde şehadet şerbetini mi cennetteki makamını mı gördü ne? Böyle bir kumandanın ve askerin elinden değil Konstantinopolisin kurtulması dünya kaçabilir mi?
.Kartal burunlu sultanın gemilerini yürütmemesi için denize zincirler çekilmiş dar boğazlarda pusular kurulmuş.Kim durdurabilir ki seli fırtınayı yanardağı?Ferman verilir ve gemiler karadan yürütülür.
Tarık bin Ziyad … .Askerlerinin daha ileriye gitmeleri ve geri dönme ,geri çekilme ihtimallerini düşünmemeleri için gemileri yakıyor.Ya galibiyet ya da denize dökülmek var
Önce gözleri ve yüreği ile sonrada kazması ile dağları delen bir ulu aşık Ferhatımız var. Ferhatın yaşadığı kasabadaki mektebin soba küllerinin gömülmesi için bir metrelik çukur açılması gerekiyor.Elini kazmaya vurmaktan kaçan kaçana.Aslında suç Şirini gösteremeyen Şirinin güzelliğini yaşatamayan bizlerde değil mi?Sen Şirini gösterdin de insanlar Ferhat mı olmadılar?Ey Ferhatın aşkı azmi ve iradesi sana o kadar muhtacız ki veda tepelerinden doğar gibi gel bize.
Ferhat kadar büyük olmasa da bir başka aşık vazgeçmeme azmini şu sözlerle ifade ediyor:
“….beni bu sevda canımdan etse/Dilim tutulsa gözüm kör olsa/Vazgeçmem yinede vazgeçmem sevgili/Vazgeçmem senden…”
İstanbuldaki yüzlerce yıllık camilerin eşiğindeki aşınmış ve içeri doğru gömülmüş mermer basamaklar….Ayak tabanlarının mermeri aşındırabileceğine inanır mısınız?
İbni Sina adlı bir talebe cebir ve geometriyi anlamadığı için gizlice mektepten kaçmış evine gidiyor.Yolda su çektiği kuyunun ipinin sürtüne sürtüne kuyunun duvarını kestiğini görerek”bu ip bu kayayı kesmiş ve aşındır mış ise benim başım bu kayadan daha mı sert” diyerek yeniden mektebe dönüyor ve büyük bir azimle çalışmaya başlıyor. Mektep muallimi İbni Sinanın gözlerinin içine bakarak şu sözleri diyor:”az ve devamlı olan ibadet va çalışmalar damla damla akan suyun taşı delmesi gibi bir netice doğurur.Bir iki defa ama kemiyetçe çok olan ibadet ve çalışmalarda taşın üzerine dökülen bir kova su gibidir.0 su taşın sadece tozunu alır.Taşı delen damlanın kuvveti değil sürekliliğidir.”
Kardelen çiçeği vardır adı üzerinde karları buzları delerek güneşe çıkar.Bazen haftalarca karı buzu kırmaya uğraşır.Çiçek , kardan buzdan tipiden daha mı güçlüdür?
Taa uzaklarda gitmesekte gelmesek te bizim olan bir köyde bir mübarek insan iradeli ve azimli olmanın dini karşılığının sabır kavramı olduğunu anlatıyor.Sabır, “miskinlik nemelazımcılık teslimiyet manasına gelmez .Sabır , kardelen olmaktır ,sabır asfaltdelen olmaktır” diyor.Dinleyenler “asfaltdelen ne 0la ki?” diye düşünüy0r.
Neyzen Tevfik “Aşkın Leylasını buldunsa söyle; Mecnundan duyup ta rivayet etme !” der.Buraya kadar Mecnunun Leylasını Mecnunun ağzıyla anlattık .Şimdi bizden rivayetlerde:
Evimin bahçesine sarmaşıklar diktim.Görenler sarmaşığın zamanla evin çatısını kırdığını duvardaki sıvada çatlak olursa çatlağı büyüterek duvarı kıracağını sıvayı dağıtacağını söyledikleri zaman yarım cm enindeki dallar hakkında denilenlerin ilk önce şaka olduğunu zannettim.İnce sarmaşık dalları tek bir cümle ile “Allahın ayetlerinden bir ayet…”
Yaz mevsiminde sıcaklığı emmesi ve yansıtması sebebi ile hava sıcaklığını +3 derece civarında arttırdığı hesaplanmış olan asfaltı bahçemize döktürecektik.Asfalt işçileri gelerek zeminde bir parça bile otun kalmamasını hepsinin köküyle beraber sökülmesinin gerekliliğini aksi halde otların zamanla asfaltı kırarak dışarı çıkacaklarını söylediler.Hayret bir şey! 4-5 cm kalınlığındaki asfaltın altında havasız susuz kal ve öyle bir azim ve irade göster ki asfaltın altından yukarıya yol bul!
Asfalt döküldükten sonra asfaltın bazı yerlerin de kabarma ve çatlamalar görünce bu anın değişik zamanlardaki fotoğraflarını çektim.Asfaltı kıran çiçeğe ve ota kardelene atfen “asfaltdelen” adını verdim.Vefa yı köpeklere çalışkanlığı karıncalara azim ve irade ile sebat ederek güneşe kavuşmayı otlara çiçeklere kaptırdığımıza üzüldüm.Bunların yerine ne mi aldık? Kurdun kan dökme hırsını,farenin çalmasını,yılanın sinsiliğini ,serçenin şehvetini ve büyüme azim ve iradesi olmayan plastik sarmaşıkları ve çiçekleri.
Haydi asfalt renkli isyan nisyan zulüm gaflet cehalet sekülerizm modernizm materyalizm,hedonizm nihilizm karışımı betonları kırmak için ota çiçeğe sarmaşığa karıncaya kardelene ve asfaltdelene talebe olmaya…..
19-10-2007
Adem Şahin
ŞƏRHLƏR